Ahmet Akın

Ahmet Akın

Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi (KURGAN) Nedir? Nasıl Önlem Almamız Gerekir?


Son  onbeş gün içinde mükelleflere vergi denetim kurulu tarafından gönderilmeye başlanan genel yazı tebligatlarının yeni adı Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi kısaca Kurgan.
Vergi kayıplarını önlemek, sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanmayı azaltmak ve para takibini kayıt altında tutabilmek için yapay zeka destekli kurulan ve sistemin adıdır Kurgan. Burada Hazine ve Maliye Bakanlığı mükellefe işlemlerini doğru beyan et, şeffaf ol, sürekli gözetimim altındasın diyor. 
1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 228. Maddesine istinaden mükellefler üzerinde risk analizi yapmak, bilgi, belge toplamak, görev ve yetkisi vergi denetim kurulu başkanlığına verilmiştir.  Bu yetki ile sistem, mükelleflerin tüm mal ve hizmetlerine ait alış ve satış işlemleri anlık olarak taranmakta, çok sayıda kriter ve veri kaynağından toplanan bilgiler üzerinden bu işlemlerin risk puanları hesaplanmakta ve denetim çalışmalarına dahil edilebilmektedir. Kurgan, mükelleflerin iade faturası düzenlemesi, kayıt düzeltme, beyanname düzeltmesi gibi gerçekleştirmiş oldukları işlemleri verileri karşılaştırarak analiz etmekte ve farklılıkları kısa sürede bulabilmektedir.
1 Ekim 2025 tarihi artık milat olarak kabul edilecek ve sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeyi bilmeden kullandım savunması kabul görmeyecektir. Bu tarz durumların tespitinde ciddi ceza-i müeyyideler olacaktır.
Riskli Mükellef Sayılma Durumları 
*         En başta sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanıldığı tespit edildiğinde firma riskli mükellef kapsamında yer alır.
        Tutarsız beyanlarda bulunmakta riskli mükellef sayılmamıza neden olur. Örnek vermek gerekirse KDV iadesi talebinde bulunup, fiili mal teslimi yapılmamış olması veya gelir tablosu ile KDV beyannamesi arasında tutarsızlıklar.
*         Mal ve stok durumumuzda ki tutarsızlıklar da riskli mükellef kategorine girilmesine neden olur. Örnek vermek gerekirse de; teslim edildiği iddia edilen malın hâlâ sevk edilmemiş olması, stokta olmayan mal çıkışları veya aynı malların birden çok satışının yapılması, kaydî ve fiili stokun tutmaması.
*         Elektronik sistemde uyumsuzluk da riskli mükellef olmanın nedenleri arasında sayılıyor. E-defter, E-fatura, E-arşiv sistemindeki kayıtların hatalı veya eksik olması uyumsuzluk nedenleri arasında yer alıyor.
*         Geçmiş vergi sicili. Mükellefin geçmiş dönemlerde sahte belge kullanmış mı bu konuyla ilgili herhangi bir yaptırım veya soruşturma geçirmiş mi, veya sürekli düzeltme beyannamesi vermiş mi gibi kıstaslar burada devreye giriyor.
*         Sektörel karşılaştırmalar. Burada ise mükellef ile aynı sektörde faaliyette bulunan diğer firmaların analizi yapılıp kıyaslama yapılıyor. Eğer ki kıyaslamada anormal derecede kâr/zarar farklılığı varsa, sektör ortalamasının çok üstünde gider yazılmışsa veya işlem hacmi ile beyan edilen gelir arasında uyumsuzluk varsa mükellef yine riskli mükellefler arasında yer alır.
*         Banka kayıtları ile örtüşmeyen para hareketleri ve yüksek nakit işlemleri.
Yukarıda saydıklarımızdan herhangi biri veya birkaçı Kurgan tarafından tespit edilmesi durumunda riskli mükellef olarak sayılıyor ve Kurgan sisteminde mükellef yüksek risk skoruna sahip oluyor.
Riskli Mükellef Kriterleri
Sahte Belge: Gerçek belge olmadan düzenlenen veya kullanılan belgeyi ifade eder.
Tutarsız Beyan: KDV iadesi, gelir tablosu ve beyanlar arasında ki farkları ifade eder.
Mal Stok Tutarsızlığı: Depoda bulunmayan mal veya aynı malın tekrar satılmış olmasını ifade eder.
Elektronik Uyumsuzluk: E-defter kayıtlarının e-fatura/e-arşiv kıyaslamasına göre hatalı/eksik olmasını ifade eder.
Geçmiş Sicil: Önceki dönemlerde düzeltme beyannamesi veya incelme geçirip geçirmediğini, mükellef özelinde ceza ve rapor bulunmasını ifade eder.
Sektörel Anormallikler: Sektör ortalamasına uymayan gider veya kâr/zarar beyan edilmesini ifade eder.
İzaha Davet Süreci Aşamaları
*         Öncelikle Kurgan sistemi tarafından işlemleriniz yüksek riskli olarak tespit edilir.
*         Vergi Denetleme Kurulu sizi etebligat ile durumu izah eder.
*         Sizden ilgili işlemlerin gerçek olduğunu kanıtlayacak belge ve açıklama ister.
*         Açıklama vergi denetleme kurulu tarafından yeterli bulunursa inceleme yapılmaz ve konu kapatılır.
*         Eğer ki açıklamanız yeterli bulunmaz ise mükellef incelemeye sevk edilir.
Kurgan ile birlikte;
*         Denetimler cari dönem üzerinden yürütülecek artık 23 yıl önceki işlemlere ait bilgi, belge izahat istenmeyecek.
*         Sistem sürekli çalışacağı için inceleme havuzu güncel olacak.
*         Anlık raporlar hazırlanabilecek.
*         Sahte belge kullanma ve düzenleme karşı mükellefte teminat isteme durumu söz konusu olacaktır.
Riskli Mükellef Olmanın Mükellef Açısından Olumsuzlukları
*         En büyük olumsuzluk mükellefin karşılaşacağı cezalar. Buna hapis cezası da dahil.
*         Bankalar, iş ortakları, tedarikçiler ve müşterileri karşısında oluşacak güven ve itibar kaydı
*         İlgili sürecin yürütülmesi adına oluşan zaman ve parasal kayıplar. Uzayan süreçler ve verilmesi gereken teminatlar.
Riskli Mükellef Olmaktan Korunma Yöntemleri
*         Efatura, E-arşiv kayıtlarının e-deftere doğru kaydedildiğini ve hatalı, eksik işlem olmaması için kayıtların düzenli olarak kontrol edilmesi.
*         Fiili stok ile kaydi stokların muhakkak tutarlı olması
*         Beyannamelerin, mizan ve geir tablosu ile uyumlu olması.
*         Mali müşaviriniz ile sürekli iletişim halinde olup risk yönetim danışmanlığı konusunda destek almak.
Hep riskli taraflarından bahsettim ama birkaç cümlede faydalı tarafından bahsedeyim. İşlemlerini şeffaf ve doğrulanabilir olan mükelleflerde denetim yükünün azalması ve süreçlerin daha öngörülebilir halde ilerlemesine olanak sağlar. Meslektaşlarımızın da mükelleflerini sistemin bir parçası haline getirerek şeffaf, akıcı ve rekabet edilebilir süreç içinde yer almasını sağlayabilirler.
Burada birkaç cümlede meslektaşlarıma söylemek istiyorum.
1 Ekim 2025 tarihinden sonra (bu tarihten önceden tebligatlar gelmeye başladı) yaşanacak durum için mükellefe bilgi vermeniz faydanıza olacaktır. Artık yeni bir dönemin başladığını riskleri ve yüksek cezaları anlatmanız daha sonrasında mükellefin ben bilmiyordum haberim yoktu gibi söylemlerini engelleyecektir. Ayrıca mükelleflerinizden size gelen belgelerini kaydedip beyanname oluştururken gelen faturadaki firmaların faal olup olmadığını işlemlerin gerçekliğini sorgulayın. Mükelleflerinize sevk irsaliyesi, dekontlar, depo kayıt tutanakları vs. gibi destekleyici belgeleri muhakkak muhafaza etmesini söyleyin. Ödemeleri bankalar veya finans kuruluşları aracılığı ile gerçekleştirsinler. Mükelleflerin, olumsuz bir durumda teminat mektubu vermeleri gerektiği bilmeli, sahte belge kullanımından uzak durulması gerektiğini anlamalılar.
Özetlersek;
Kurgan cari dönem olarak yapay zeka destekli ve güncellenerek çalışacak bir sistem. Her mükellefe risk puanı tanımlar. Riski bulunan mükelleflere vergi denetleme kurulu tarafından tebligat gönderilir ve izaha davet edilir. İzah yeterli bulunursa dosya kapatılır. İzahta bulunulmaması veya ikna edici olunmaması durumunda mükellef incelemeye sevk edilir.
Bu tarz duruma düşmemek için mali müşavirinizden destek almayı ihmal etmeyin.
Yeni dönemde sadece mükellef değil, mali müşavirler de bu dönüşümün bir parçası olacak.

SİSTEMİN İŞLEYİŞİ
T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığının açıklamış olduğu sistemle 01.10.2025 tarihinden itibaren sahte belge düzenleme ve kullanma riskleri, geçmiş dönemlere değil, cari döneme yönelik olarak, anlık tespit edilecektir.
Sistemin belirlediği, Sahte olma RİSKİ bulunan faturaları kullanan mükelleflere resmi olarak (e-tebliğ) bilgi verilecek, mükellef bu faturaları kayıtlarından çıkarma veya çıkarmama kararını verecektir.
Mükellef, kendisine bildirilen riskli faturaları kayıtlarından ÇIKARMAZSA, daha sonra, riskli olduğu için incelenen ve sahte belge düzenleyicisi mükellef hakkında, Müfettiş tarafından RAPOR düzenlendiğinde, kayıtlarından çıkarmamış olan bu “kullanıcı” mükellefler, BİLMEDEN kullanmışım diyemeyecek. Çünkü bu faturalar hakkında kendisine bilgi gitmişti…
SİSTEMİN AMAÇLARINDAN EN ÖNEMLİSİ; SAHTE BELGENİN KDV’Yİ AŞAN DERECEDE CİDDİ ZARARINI ÖNLEMEK = SAHTE MALİYETLERİ BEYANLARA GİRMEDEN ÖNLEMEK
Yüksek enflasyon öncesi dönemlerde sahte belge kullanmanın ilk amacı KDV ödemesinden kurtulmaktı, fiiliyatta KDV faydasının belli bir miktarı kadar komisyon karşılığında sahte belge satışı yapıldığı bilinirdi, buna karşın sahte belge kullanma incelemelerinde, fatura geçersiz olduğundan KDV’si reddedilir, ancak, faturada yazan mal veya hizmeti faturasız aldığı ve ticari faaliyetinde kullandığı değerlendirilerek MALİYET unsuru olarak kabul edilir, maliyetten çıkarılmazdı. Nitekim Vergi Usul Kanununda da emsal fiyat, maliyet belirleme yöntemlerinden, her faaliyetin bir maliyeti olduğu hükümleri kabul edilmektedir.
Normal şartlarda mükelleflerin kârlılık oranlarının, enflasyon ve faizlere göre değişmesi gerekir, çünkü yatırım kararını faiz oranları etkilemekte, karlılığı düşük yatırımlar, iktisadi olarak yapılamaz hale gelebilmektedir. Ancak İdare beyan ve vergi gelirlerinin enflasyona oranla artmadığını görmüş olacak ki, MALİYET yönünden de mükellefler nezdinde incelemeler yapılacağı, sosyal medyada ilan edilmiş, hem de KURGAN tebligatlarıyla faturaların sadece KDV beyanlarından değil, defter kayıtlarından da çıkarılması mükelleflerden beklenmektedir. Dolayısıyla eski geleneksel incelemelerden daha hızlı ve etkin bir sonuç ortaya çıkacaktır.
Mükelleflerin yüzde 1,2,3,5 gibi minimum karlılıkta resmi beyanlarını vermelerinin, özellikle enflasyonist dönemlerde fiiliyatla uyuşmadığı İdare tarafından değerlendirilmektedir.
Bazı sektörlerde maliyetine nazaran kârlılık oranları, yüzde 100-200-300 gibi yüksek iken, (örn hizmet sektörü, turizm sektörü, yemek-içecek sektörü vs.) faiz ve enflasyon oranlarına göre normal şartlarda da %25’den az olmaması beklenir. Ancak fiiliyatta mükelleflerin MALİYETLER ile defter kayıtlarında oynayarak, karlılığını ayarlayabilmesi durumu, büyük bir vergileme riski olarak ortaya çıkmaktadır. Bu riski bertaraf etmek için, sahte faturalı maliyetler KURGAN tarafından hedef alınmaktadır.
ESKİ SİSTEMİN MALİYET YÖNÜNDEN SUİSTİMALİ
Eski sistem hem geçmiş yılları incelemekte, manuel olarak düzenleyici raporunda, kullanıcılar incelemeye sevk edilmekte, gözden kaçma riski bulunmaktaydı. Sahte Belge Kullanıcılarının incelendiğinde ise Müfettiş tarafından, bilmeden kullanma değerlendirmesi ve MALİYET unsuruna karışılmaması ihtimalinin yüksek olması mükellefler tarafından suiistimal edilmekteydi.
Bu incelemelerin Müfettiş tarafından rapora bağlanarak yapılabilmesi, yıllar süren tespit ve inceleme sonucunda dahi, “Bilmeden kullandı” sadece KDV’yi geri isteyelim, MALİYET’e karışmayalım gibi, suiistimale açık ve hazine zararına bir sonuç ortaya çıkmakta, kısıtlı denetim gücünün etkin ve verimli kullanılması ilkesine uymayan sonuçlara ulaşılmaktaydı. KURGAN hem tespitlere sürat, inceleme gerektirmeyen, hem KDV hem MALİYET kayıtlarından çıkarılmasını hedefleyen verimli bir sistem olarak karşımıza çıkmaktadır.
DEĞERLENDİRME
DEĞİŞEN YÖNTEMİN FARKI
Geleneksel yöntemde, Vergi Tekniği Raporu düzenlenmemiş mükellefle ilgili bir bildirim mükellefe yapılmaz, tespit – sahte belge düzenleyici raporu – sahte belge kullanıcı raporu aşamaları uzun süreler aldığından, kullanıcıların beyanlarında haksız maliyet ve haksız KDV İndirimi olduktan sonra, zamanaşımına maruz kalarak, İdarece inceleme dışı bırakılma riski mevcuttu. Zamanaşımı süresi içinde inceleme yapılsa bilge, geçmişe yönelik vergi ve cezaların geri alınamaması riski söz konusuydu. KURGAN ile cari dönemde, daha kullanıcının beyanını etkilememişken, beyanlardan çıkarılması, geri alacak vergi ve ceza durumu oluşmadan riskin ortadan kaldırılması en büyük ve önemli farkıdır.
VERGİ İLKELERİNE ETKİSİ
Yeni sistem, vergilemede adalet ve vergiye uyum gibi ilkelere olumlu katkı sunacaktır. Cari dönemde haber vererek, sahte belgeyi kullanan mükellef tarafında bir hazine zararının oluşmasına engel olunacaktır. Fiiliyatta “bilmeden kullanma” diye bir durumun çok nadir olabileceği İdare tarafından da bilinmektedir. Mükellefin gerçek bir mal veya hizmet aldığı firmayı veya şahsı bilmesi, basiretli iş insanı gibi davranması, mal veya hizmetin nereden alındığı, paranın nereye, kimlere gönderildiği, nakliyenin nereden geldiği, büyük ve mali yapısına zarar verme riski olan alışlarını yaptığı firmayı ziyaret etmesi, tanıması, iktisadi ve ticari icaplara göre olması gereken durumdur. Mükelleflerin nasıl ki mal ve hizmet alırken en avantajlı olanı araştırıp, iktisadilik ilkesine göre karar veriyorlarsa, artık vergi sorumlulukları yönünden de risksiz olup olmadıklarını araştırmak, kendi iktisadi ve ticari devamlılığı için fiyat kadar bu hususun da önemli olduğu kavranmalıdır. Aksi halde ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalma riski bulunmaktadır.
SİSTEM İLK KEZ Mİ KULLANILIYOR?
Bu sistem, Vergi Denetim Kurulu ve Gelir İdaresi Başkanlığının diğer sistemlerine benzer şekilde ve daha kapsamlı çalışmaktadır. Örneğin KDV İade Kontrol Raporu gibi raporlamalarla karşılaşan mükellefler, benzeri işlemlerle muhatap olmuşlardır. Burada da Risk Analiz Tespit ve Raporlamalarında, belirlenen senaryolara göre, alt (alış yapılan) mükelleflerin beyan vermeme, ödeme yapmama, daha alt mükelleflerinin fatura beyan tutarsızlığı, ilgili mükellefin beyanlarında belirtilen devreden stok, önceki dönemden yüklenim tutarsızlığı, vergisel ödevlerinde aksama olduğu gibi çok sayıda risk senaryosu çalışmakta, bu riskler giderilmedikçe iade işlemi yapılmamaktadır.
KURGAN sistemiyle artık İdare, topladığı vergilerin iade edilmesinde kullanılan risk algısını, ileriye taşıyarak, toplamadığı potansiyel vergilerde de kullanmış olacaktır. Dolayısıyla vergisine kaynağında sahip çıkan, gerçek faturalar, kayıt, maliyetlere göre, doğru vergi hesaplanmasını hedefleyen bir anlayışa geçilmiştir.
MESLEK MENSUPLARI İÇİN ANGARYA MI?
Sosyal medyada bazı meslek mensuplarınca, sorumluluk yükleyici düzenlemelerin bir angarya olarak tabir edilmesi ve yeniliklere direnç gösterildiği gözlemlenmektedir. Ancak, vergileme sisteminin gelişimine katkı sağlayacak, geçmişte olmayan uygulamaların angarya olarak nitelendirilmesi yanlıştır.
Risk analizlerine göre mükelleflerin ve meslek mensuplarının bilinçlendirilmeleri yararlarınadır. Şöyle ki; geçmişte sahte belge kullanan mükelleflerin, yaptırımla karşı karşıya kaldıklarında “nasıl bilebiliriz”, “bunu sorgulayacak bir sistem yok”, “nereden anlayacağız” gibi itirazları ve beklentileri dile getirilmekteydi. Artık sorgulama sistemi değil, sistem doğrudan tebliğ yöntemiyle uyarıyor. Mükellefler cezalı vergi ödemekten, meslek mensupları da sahte belge kullanan veya düzenleyen mükelleflerin anlık tespit edildiği için, idareye işlemleri bilgi verme sorumlulukları hafiflemiş olmaktadır. Çünkü İdare, nerdeyse defter tutan meslek mensubundan bile daha önce bu sahte işlemleri tespit edecek seviye ve hıza ulaşmıştır. Sahte belge düzenleyicisi mükellefin hızla afişe edilmesi, meslek mensubunun zamanında iş ilişkisinin kesmesi için de bir fırsattır.
MESLEK MENSUBU İŞLERİNİN DEĞİŞİMİ
Meslek mensuplarının, Maliyenin paydaşı fonksiyonundaki işleri günden güne artmaktadır. Yapay zeka – risk analizleri gelişimi ile mükelleflerin işlemlerinin görünürlüğü arttıkça, meslek mensupları İdare tarafına yaklaştırılmaktadır. Örnek olarak, risk analizi sonrası, meslek mensuplarından, adat faizleri, finansman gider kısıtlaması hesaplaması, son olarak sahte belgelerin kayıtlarının ve beyanlarının çıkarılması gibi Devletim denetim fonksiyonunun bir parçası olarak, mükellefleri adına işlemler yapmaları talep edilmekte, yapılan işlemler HAZİNE yararına olarak, ceza yönünden ise mükellef yararına olarak genişlemektedir. Geleneksel işlemlerin terk edilmeye başlanmasıyla, asıl angarya sayılan işlerin zamanla azalacağını öngörmek mümkündür. (ba  -bs bildirimlerine gerek kalmaması gibi) Bunun yanında İdarenin de meslek mensuplarını bir paydaş olarak görmeleri ve işlemlerini kolaylaştırmaları, sistemin işlerliğine katkı ve motivasyon sağlayabilir. Örneğin Meslek mensuplarının iade taleplerinin hızlı sonuçlandırılması, KDV oranlarının indirilmesi, ücret tarifelerinin desteklenmesi, risk bildirimi sonucu hesaplama ve beyan işleriyle ilgili ücret belirlemesi yapılması, mükelleflerin nazarında mesleklerin korunması gibi faydalar ve önlemler düşünülebilir.
YAPILMASI GEREKENLER
Medyada 400.000 mükellefe yazı gönderildiği belirtilmektedir. Sadece bu vergi güvenliği açısından ne kadar önemli bir konu olduğunu, piyasada ne kadar sahte Maliyet ve KDV unsuru fatura dolaştığını göstermektedir.
KURGAN yazısı geldiyse; 
* Size faturayı düzenleyen mükellefin gerçek bir faaliyetinin olmadığı yönünde RİSK tespit edilmiş demektir.
* Çalıştırdığı işçi, SGK bildirimi olmadığı, olsa da SGK ödeme yapmadığı,
* Hakkında, açılış yoklamasından sonraki yoklamada olumsuz tespitler yapıldığı, çevresi tarafından tanınmadığı, işyerini göstermelik olarak açtığı, küçük bir ofis/dükkanda çok büyük hacimlere ulaştığının beyan edildiği,
* Çok kısa dönemde aşırı yüksek matrah ve alış hacimlerine ulaştığı, yüksek beyanlar gösterdiği, (fiktif) (idare tarafından tespit edilmemesi için genelde beyannamelerini verirler ancak ödemezler)
* İşlem hacimleriyle, banka hesaplarının, beyanlarının ve ödemelerinin uyumsuz olması,
* Sicilinin, daha önceki ortaklıklarının, muhasebecisinin, mevcut ortaklıklarının hakkında aynı tespitlerin olması,
Gibi tespitler veya çok daha fazla analizler sonucunda bu yazılar gönderilmiştir.
NE YAPILMALI?
Size bildirilen faturalarla ilgili bir karar vermeniz gerekmektedir,  ya kayıt ve beyanlarınızdan çıkaracaksınız, ya da güvenip, çıkarmayacaksınız…
* Söz konusu alış mali ve ticari yapınızı etkilemeyecek derecede küçükse beyanlardan çıkarmak faydanıza olabilir. Çünkü bu tarihten sonra inceleme yapıldığında bilmeden kullandım diyemeyeceğiniz için, bilerek kullanmak VUK359’ncu madde ile temas ettiğinden vergi suçu riskine maruz kalmaya değmeyecektir.
* Söz konusu alışlar, sürekli alışveriş yaptığınız, tanıdığınız, bildiğiniz, hatta ziyaret ettiğiniz kişi ve firmadan yapılmışsa, gerçekliğinden eminseniz, özellikle ödeme yöntemini, nakliye ödemesini ispat edebiliyorsanız, dolayısıyla firmayı YAPAY ZEKADAN daha fazla bildiğiniz ve gerçekten çalıştığınız anlamına gelir, tamamen sahte belge düzenleyicisi mükelleflerin hiçbir gerçek faaliyeti olmaz, tüm işlem ve beyanları fiktiftir. Sadece siz dahi gerçek faaliyetini ispatlasanız, tamamen sahte belge düzenleyicisi olduğuna dair rapor yazılmayacağı ihtimali yüksektir. Bu durumda düzeltme beyanları vermeyip, fatura, kayıt ve belgelerinize güvenme yolunu seçtiğini bildirmeniz gerekir. Sonuçta riskli görünen işlemler arasında gerçek faaliyet de yapanlar vardır. İdare kullanıcıların bu iddia ve ispatlarına bakarak, kullanıcı nezdinde de bir araştırma yapmış olmaktadır. Kullanıcıların bu olumlu iddiaları, riskli görülen mükellefin gerçek faaliyeti olabileceğinden kasıtla, incelemeye alınmayabilir veya incelemeye alınıp değerlendirme yapılabilir.
* Sistem sahte belgeyi bilmeyenleri korumayı, bilenleri de vazgeçirerek vergiyi alacağını ve vergiye uyumu korumayı hedeflemektedir. Eğer bilmeden bir pazarlamacıdan aldığınız mal veya hizmetin kimden alındığını hatırlamıyorsanız, belgede yazan isim ile mal veya hizmeti teslim edenin aynı kişi olup olmadığından şüpheniz varsa, başka memleketten gelen mal veya hizmetin belgesini düzenleyenin aynı şahıs olup olmadığına dair şüpheniz varsa ve araştırmanıza değmeyecek bir durumsa kayıt ve beyanlarınızdan çıkarmanız faydanıza olacaktır.
ahmetakinmersin@gmail.com
Kaynak: Basın




ARŞİV YAZILAR